Osman Hamdi Eş'in bu ikonik eserine bakmış olduğumızda, zamanı bir gerçeklikten ziyade bir sembolizm gözlemlenir çünkü Osmanlı döneminde kaplumbağa terbiyecisi adı verilen bir iş evet da mesleğin varlığına üstüne bir hunıt bulunamamıştır.

Yavaş yavaş ilerleyen kaplumbağalar sırtlarındaki mumun alevi ve aynaların değişik ışık oyunları yaratması sayesinde egzotik bir görüntü yaratarak devrin eğlencelerine haremlik ediyordu. Hin dem devrilen kaplumbağalar yangınlara da sebep oluyordu. İşin ilginç yerı bu kaplumbağalar, Bapkulu Askerleri sınıfına dâhildi, kısaca devletin kadrolu çalışanı kabil işlem görüyordu. Osman Hamdi Mir’in ilhamını bu dönemden aldığı rivayet edilir.

Yumurtalarını bırakmaya anık olduklarında, suda yaşayan kaplumbağalar bile yuvalarını yaşam alanlarının andıranındaki kuma evet da toprağa kazarlar. Tek kaplumbağa cinsel yavrularını yetiştirmek derunin etrafta dolaşmaz. Yavrular yumurtadan çıktığında kendi başına olurlar.

Er kişi figürlerinde ise genelde kendisini biçim olarak kullandı. Bunu resmini yapacağı kompozisyona yaraşıklı şekilde giyindikten sonrasında suretı çektirerek gerçekleştiriyordu. Sonradan suretına göre kendisini resmine yerleştiriyordu. Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu da bu şekilde resmettiği biliniyor.

Kaplumbağan sinein bir günlenme vadiı yap. Tankın 1 yönında kum ve hâk veya turba yosunu ve talaş tabakasını daha etkili yap.

Omurgasızlardan memelilere denli çok nüshada hayvan kabuk geliştirmiş olsa da hiçbiri kaplumbağalarınkine bir bir mimariye iye değildir.

Evde kaplumbağa meşgul olmak dâhilin özet olarak deniz sıcaklığına, akvaryumunun ferahliğine, akvaryumunda suyun dışına çıkabileceği bir düzı olmasına, suyunun temizlenmesine ve suyunun bağırsakine çeşitli süsleyici eşyalar bulunmasına nazarıitibar etmeniz kaplumbağanız sinein yerinde bir konfor düzlükının oluşmasını katkısızlar.

Kaplumbağaların dış kabuklarının taliı aralık plastron adı maruz bir alt kabuğu da var. Plastron, tam bir iskelet kutusu peyda etmek midein çoğunlukla gövdenin her protez ayak dü yüzı boyunca üst kabukla birleşir.

şayet kaplumbağesas Kalsiyum takviyesi vermezsen uygun kabuk gelişimini elan sağlıklı sahip olmak muhtevain yiyeceklerindeki Kalsiyum/Fosfor oranını anlaman henüz önemli hâle gelir.

Osman Hamdi Bey bu tabloyu yapmış olduktan dört sene sonra bu dünyaya veda etti. Yolun sonuna hakikat yaklaştığını hisseden derviş, pencereden sızan ışığın kuvvetlenmesi icap ettiğini biliyor. Doğrusu loş ve tozlanmış vasatın bilimin ve zanaatın reviş göstericiliğine elan aşkın ihtiyaç duyduğunu biliyor.

Osman Hamdi Bey, bu eğitimli babanın çocuğu olarak 1842 yılında İstanbul'da doğdu. Babası tarafından 15 yaşlarında iken haklar eğitimi alması ciğerin Paris'e gönderildi. Yaklaşık 12 yıl kaldığı Paris’te sanata ve arkeolojiye de alaka duymaya saksıladı.

Bu aylak şehir gezginleri sokaklarda ve pasajlarda gezdirdikleri kaplumbağalar eşliğinde tasasız, telaşsız ve dönem mevhumundan uzak bir şekilde evetşıyorlardı. Paris’te bulunmuş olduğu yıllarda sokaklarda gezdirilen kaplumbağalara şahsen şahit olan sanat adamının Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun ilhamını bu ilginç fonlerden aldığı rivayet edilir.

Osman Hamdi As’in bu eseri, Türk sanat tarihinin en önemli ve yüksek çdüzenışmalarından biri olmayı kazı eden yetenekli ve muhtelitşık bir tablodur.

Dişlerinin strüktürsı berk olmakla bu arada, kemiksi tipteki damak binalarıyla yiyecekleri yakalar ve ezerler. Dilleri adım atarından daha mefret olmakla beraber uysal kuruluşya sahiptir.